PARDAYANLAR SERİSİ'NDEN BİR TAKIM KALDI

Elimizde 10 ciltlik ve Akyüz Yayınları'ndan yayımlanan Pardayanlar Dizisi'nin bir takımı kaldı. Zaten iki takım gelmişti :-) Michel Zevaco'nun bu serisinin bir kitabından tanıtım yapalım ve 10 kitabı sadece 40 liraya alabileceğinizi bildirelim... Haaa, unutmadan bir A.Altan nitelemesi de ekleyelim: "İnsanlar ikiye ayrılır; Pardayanlar okuyanlar ve okumayanlar"... Şanslı ve meraklı okurlarımızı bekliyoruz...

- Baba ve Oğul -

Michel Zevaco‘Pardayanlar’ serisi Akyüz Yayıncılık tarafından her yerde kolayca okunabilecek cep kitabı formatında okuyucuya sunuluyor. Michel Zevaco’nun 100 milyonlarca satılan şaheserinin kahramanı, iyiliği, dostluğu ve onuru en üst seviyede simgeleyen Şövalye Pardayan’dır. O -Türkan Şoray’ın Şener Şen’e ‘İkinci Bahar’ dizisinde söylediği gibi “Senden evvel sadece bir gerçek Şövalye tanıdım: Şövalye Pardayan”- şövalyelerin en gerçeğidir.Kılıcını sadece ve sadece iyilik için kullanır. Kılıcı, sahibiyle o denli bütünleşmiştir ki bir de isim kazanmıştır: Gibaulée!..Şövalye Pardayan okuyucuyu öyle etkiler ki, insan yaptığı işleri ve yaşamını şövalyeliğin süzgecinden geçirmek gereksinimini duyar. Bunu Emre Kongar “Pardayanlar’dan çok şey öğrendim. Öğrendiklerimin başında bazı ‘değerler’ ve ‘inançlar’ gelir. Bunlar benim yaşamım bakımından son derece önemlidir” diyerek ifade etmiştir.Pardayanlar serisinin önemli kişilerinden biri de Prenses Fausta’dır. Bu olağanüstü güzel ve karun kadar zengin kadın, ‘Kadın Papa’ olabilmek için her türlü alçakça tezgahı kuracak ancak Pardayan’ın onurlu savaşı sonucu amacına ulaşamayacaktır.Fausta, Pardayan’ı ölümcül bir aşkla sevmekte, ancak görmeyince onu öldürmeye çalışmakta ve bu amaçla çok şaşırtıcı tuzaklar kurmaktadır. Bu tuzaklardan kendine has ilginç yöntemlerle sıyrılan Pardayan, her şeye rağmen Fausta’yı birkaç defa gerçek bir Şövalye yaklaşımıyla ölümcül tehlikelerden kurtaracaktır.Pardayan saf ve temiz Loise’e aşıktır. Fakat babasının bir günahı nedeniyle aşkını itiraf edemez. Ancak bu durum Loise’i uzaktan da olsa korumasına engel değildir.Pardayan fakirdir, ama sonradan kendisine amansız bir şekilde düşman olacak olan Dük de Guise’in ve Catherine de Medicis’nin önerdiği büyük zenginlikleri elinin tersiyle iter. Bu tutumu sonucu kızdırdığı Catherine de Medicis tarafından Bastille hapishanesine atılır. Bu hapishaneden kurtuluş yöntemi çok eğlencelidir.Pardayan, onurluluğun, bağımsızlığın, iyiliğin ve dostluğun en güçlü temsilcisidir. Bu özellikleri okuyucuya da aşılar. Bu olguyu Ahmet Altan bir cümlede özetliyor:“İnsanlar ikiye ayrılırlar. ‘Pardayanlar’ı okuyanlar ve okumayanlar.”

Tanıtım: İnternet üzerinden aldık ama artık kendi özgün yorumlarımızla vereceğiz...