Kitapçımıza oldukça oldukça çok sayıda dostumuz geliyor. Pencere kenarına 'Ceviz Dibi' diyoruz ya, geliyorlar; çay, kahve ve muhabbet... İki genç çift geldi. Genç adam Alman, genç kadın ise İtalyan kökenli. İkisi de İranolog. İran dili üzerine uzmanlar. Ama, Stefan Almanya'da Peştunca ders veriyor... Özellikle Kafkas ve Doğu dilleri konularında uzmanlar. Birkaç gün geldi, gittiler. Epeyce kitap, sözlük aldılar... Osetçe (İron dili) bilen genç bir arkadaşımızla iki gün muhabbet etttiler. Lazca öğrenmek üzere temaslarını kurdular... 40 dil. Mekanik yöntem denen bir yöntemle 'hemen' öğrenebiliyorlar... Yazın gene gelecekler ve belki birlikte özgün bir atelye çalışması yapacağız...
17 Şubat 2011 Perşembe
8 Şubat 2011 Salı
YÜKSEL TAŞKIN İMZA ETKİNLİĞİMİZ ERTELENDİ !
Şöyle duyurmuştuk: "Doç.Dr. Yüksel Taşkın'la bu hafta sonu (Pazar günü) gene Kadıköy Kültür Kafe ile ortaklaşa düzenlediğimiz bir söyleşili imza günü yapıyoruz... 13 Şubat saat 14'te Gençlik üzerkine konuşup muhabbet edeceğiz... Hocamızın, İletişim Yayınları'ndan çıkan kitabı "AntiKomünizmden Küreselleşme Karşıtlığına Milliyetçi Muhafazakâr Entelijansiya" adlı kitabını da imzaya sunacağız."...
Yüksel hocanın etkinliklerinin üstüste gelmesi ve Kadıköy havalisinde yoğunlaşması nedeniyle ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldık... Herkesten özür dileriz...
Yüksel hocanın etkinliklerinin üstüste gelmesi ve Kadıköy havalisinde yoğunlaşması nedeniyle ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldık... Herkesten özür dileriz...
Etiketler:
İMZA GÜNLERİ,
KADIKÖY KÜLTÜR KAFE,
ÜÇ DENİZ KİTAPEVİ
31 Ocak 2011 Pazartesi
GAZETECİ YAZAR AHMET TULGAR GELİYOR
Bu pazar (6 Şubat günü) gene söyleşili bir imzamız var. Gazeteci yazar dostumuz Ahmet Tulgar geliyor... Sabah kalkıp da gazetedeki köşesine baktığınızda, "Tam da aklımdan, kalbimden geçeni ne de güzel kaleme almış" dediğiniz nadir yazarlardandır Ahmet Tulgar. Sohbetimiz, bu tür etkinlikleri birlikte düzenlediğimiz ve hemen Üç Deniz Kitapçı'nın 10 metre çapraz karşısındaki Kadıköy Kültür Kafe'de olacak. Herkesi bekliyoruz. Bir not: Dün Yalçın Karadaş ile Çerkesler üzerinden etnisite sohbeti yaptık. 4 saat boyunca sürdü etkinliğimiz. Son kitabına katkı koyan arkadaşlarımız ve sahici bir dinleyici kitlesiyle pek verimli ve (sonunda) müzikli bir etkinliğimiz oldu. Katılımcı herkese teşekkürler...
Etiketler:
İMZA GÜNLERİ,
ÜÇ DENİZ KİTAPEVİ
28 Ocak 2011 Cuma
İMZA GÜNÜNDE ETNİSİTEYİ DE KONUŞUYORUZ...
30 Ocak pazar günü söyleşili bir imza günü düzenledik. Çerkes ve etnisite analizleri konularında uzman kişilerden biri olan Yalçın Karadaş, geliyor... Söyleşili imza günlerini salonlarından yararlanarak birlikte düzenlediğimiz Kadıköy Kültür Kafe'de yapıyoruz. Saat 14'de herkesi bekliyoruz. Sohbetimiz öncesinde Çerkes mutfağı ürünleri de olacak. Sonrasında müzikle devam edecek...
Etiketler:
İMZA GÜNÜ,
KADIKÖY KÜLTÜR KAFE,
ÜÇ DENİZ KİTAPEVİ
25 Ocak 2011 Salı
SEYYAH FOTOGRAFÇI ÖZCAN YURDALAN GELİYOR
"Bir yolcu gördüm... Bunca yolculukta, onun gibi biriyle karşılaşmamıştım. Gözleri görmüyordu. Gittiği her yeri inceden inceye gezdiğini, uzun zaman geçirdiğini, birkaç kez aynı durağa dönüp geldiğini, onu tanıyanlar söyledi, daha sonra kendisinden de dinledim. Hayatta en zor şeyin dinlemek olduğunu ve sesler üstünden bir yolculuğun nasıl kurgulanabileceğini ondan öğrendim. Yalnız tuhaf bir adedi vardı. Fotoğraf çekiyordu. Çektiği fotoğraflar görünenlerin değil, seslerin fotoğrafıydı sanki. Bunu o söylemedi ben buldum. Basit bur kutu makinası vardı ve fotoğraf çeken herkes gibi o da makinasını gözüne dayayarak duruyor, sağa sola dönerek eğilip doğrularak kadrajı ayarlıyor, deklanşöre basıyordu. Neden o an bastığını, hangi ândaki hangi seslerin fotoğrafını çektiğini, neyi kadrajladığını çok düşündüm.
Birlikte de çekime çıktık. Kalabalık Pazar yerlerinde çağlayanlarda, kırda koşturan çocuklar arasında… fotoğraf çektik. Ben gördüklerimin, gözümün bana çek dediklerinin fotoğrafını çekiyordum, o işittiklerinin.
Sadece müzelere birlikte gitmiyorduk. Gelmiyordu.
Onun çektikleri nasıldı, neye benziyordu hiç bilmiyorum. Bilen de yok. Ancak kendi söylediğine göre, fotoğraflarını sadece çocuklara gösterirmiş. Çocuklar fotoğraflara bakar, gördüklerini anlatırken o, çektiği yerdeki sesleri yeniden işitir, dinlermiş ve söylediğine göre bazı fotoğrafları her dinleyişinde sesler duyarmış. O sesler giderek karışır, karmaşıklaşır ve ince uzun mırıltılara, melodilere dönüşürmüş.
-“O fotoğraflar en sevdiklerimdir” demişti. Birlikte çok yolculuk yaptık, çok fotoğraf çektik birlikte. Ben onu hep kolladım, neyin fotoğrafını, nasıl çektiğini izledim, onun çektiklerini çektim, fakat o kadar ısrar ettiğim halde fotoğraflarından birini bile göstermedi. -“Sessizliğini bir fotoğrafını çekebilirsem eğer, sen ona bakarsın.” dedi günlerden bir gün, ödül verir gibi. Bir daha karşılaşmadık.. -Özcan Yurdalan-"
Birlikte de çekime çıktık. Kalabalık Pazar yerlerinde çağlayanlarda, kırda koşturan çocuklar arasında… fotoğraf çektik. Ben gördüklerimin, gözümün bana çek dediklerinin fotoğrafını çekiyordum, o işittiklerinin.
Sadece müzelere birlikte gitmiyorduk. Gelmiyordu.
Onun çektikleri nasıldı, neye benziyordu hiç bilmiyorum. Bilen de yok. Ancak kendi söylediğine göre, fotoğraflarını sadece çocuklara gösterirmiş. Çocuklar fotoğraflara bakar, gördüklerini anlatırken o, çektiği yerdeki sesleri yeniden işitir, dinlermiş ve söylediğine göre bazı fotoğrafları her dinleyişinde sesler duyarmış. O sesler giderek karışır, karmaşıklaşır ve ince uzun mırıltılara, melodilere dönüşürmüş.
-“O fotoğraflar en sevdiklerimdir” demişti. Birlikte çok yolculuk yaptık, çok fotoğraf çektik birlikte. Ben onu hep kolladım, neyin fotoğrafını, nasıl çektiğini izledim, onun çektiklerini çektim, fakat o kadar ısrar ettiğim halde fotoğraflarından birini bile göstermedi. -“Sessizliğini bir fotoğrafını çekebilirsem eğer, sen ona bakarsın.” dedi günlerden bir gün, ödül verir gibi. Bir daha karşılaşmadık.. -Özcan Yurdalan-"
21 Ocak 2011 Cuma
GAZETECİ, YAZAR UĞUR BİRYOL İMZAYA GELİYOR
Üç Deniz Kitapçı'ya bu hafta Karadeniz'deki doğa, çevre ve küresel sermayenin her türden saldırısına önce bir insan; gazeteci ve aktivist olarak mücadele veren Uğur Biryol geliyor... İkinci baskısını yapan Gurbet Pastası adlı kitabı İletişim'den çıktı ve hayli ilgi görüyor... Rusya'dan Polonya içlerine ve dünyanın her yöresine dağılan Hemşinli (pastacı) gutbetçilerin izini sürüyor Biryol. Bir sözlü tarih çalışmasından titiz bir araştırmacının iğne ile kuyu kazması gibi sağlam bir kitap yaptı yazarımız... Yaz başında ise NTV yayınlarından yöre parkurları ve kültürüne ilişkin sahici ve kalıcı bir kitap daha hazırlamış durumda. İmza günümüze herkesi bekliyoruz...
10 Ocak 2011 Pazartesi
HES MÜCADELESİ KİTAPLAŞTI. M.HAMSİCİ İMZADA
Karadeniz'de doğa katillerine karşı süren mücadele artık kitaplaşmış durumda. Gazeteci, araştırmaca dostumuz Mahmut Hamsici bu mücadeleyi her yönüyle izledi (hatta belgeseli yapıldı) ve kitaplaştırdı. Hamsici, kitap imzasını bir söyleşi eşliğinde yapacak... Hemen karşı çapraz komşumuz Kadıköy Kültür Kafe'nin salonlarında bir Laz günü etkinliği düzenleniyor. Biz 16 ocak pazar günü saat 14'te imzaya giriyoruz. Bir saat sürecek. Öncesinde Karadeniz yemekleri var. Sonrasında Laz Kültür Derneği panel yapıyor ve ertesinde ise müzikli/horonlu final var...
BU HAFTA İKİ İMZA ve SÖYLEŞİ BİRDEN GELİYOR
POLİSİYE YAZARI EMRAH SERBES İMZADAYDI
ARAŞTIRMACI AZİZ ÇELİK, İMZAYA GELDİ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)