18 Ekim 2010 Pazartesi

CAFER SOLGUN 'DERSİM DERSİM'LE İMZADA...


Barış dili kurma ve yürütme konusunda çok önemli çalışmalar sürdüren Yüzleşme Derneği'nden kadim dostumuz ve yazar arkadaşımız Cafer Solgun imzaya geliyor... 23 Ekim cumartesi günü, saat 15-17 arasında aramızda olacak olan Cafer Solgun ile sohbet olanağı bulacaksınız. Herkesi bekliyoruz...

5 Ekim 2010 Salı

ABDULLAH AYSU, İMZA VE SOHBETE GELİYOR...

Abdullah Aysu, Brezilya'da bir toplantıda CHE'nin kızı ile birlikte

Çiftçi Sen Genel Başkanı Abdullah Aysu, bu hafta; 9 Ekim cumartesi günü imzaya geliyor. Aslında imza sırasında herkese organik tohum kesecikleri dağıtsa iyi olur. Şimdi aklımıza geldi, söyleriz :-) Konuya ilişkin en sahici uzmanlardan biri olan Aysu, pek çok alanda örgütlenme yaptığı gibi söz konusu alanlarda ayrı ayrı kitaplar da yazdı. Uluslararası düzlemde izlediği toplantılar ve atelye çalışmalarını da kitaplaştırdı. Günümüzün en can alıcı sorunlarının yaşandığı tarımsal alanın, insani gelişmemizdeki önemini; sanayi tipi üretimin can güvenliğimiz için hayli tehlike yaratan gelişmelerini öğreneceğimiz sohbetler eşliğinde herkesi imzaya bekliyoruz...

27 Eylül 2010 Pazartesi

UFUK URAS 10 KİTABIYLA İMZA GÜNÜMÜZDE..


Bütün kitaplarıyla bu cumartesi saat 15-17 arasında Üç Deniz Kitapçı'da olacak olan vekilimizin, Meclis konuşmaları yeni kitap oldu: Söz Meclisten Dışarı. Herkesi bekliyoruz...

26 Eylül 2010 Pazar

UFUK URAS, 2. KEZ İMZA GÜNÜNE GELİYOR...

Değerli kitapseverler, hepinize merhabalar. Yeniden merhaba. Yazın rehaveti nedeniyle durgunlaşan günlük yaşamı biraz hareketlendirmek ve sezon açılışı yapmak istedik. Ekim ayında beş imzamız olacak... İlki 2 Ekim cumartesi günü saat 15'de ve iki saat için Ufuk Uras'la olacak... Bölgemizden bağımsız vekil seçilen Ufuk hocanın Meclis'te hem bağımsız olarak hem de (grup yapılarını tamamlamak sözüyle) katıldığı BDP vekili olarak yaptığı konuşmalardan oluşan yeni kitabı ve eskilerini bulabileceğiniz bir sohbet ortamı hazırladık. Herkesi bekliyoruz...
Kitap detayı; http://www.ufukuras.net/ adresinde...
Ekim ayının kalan cumartesilerinde ise ve aynı saatler diliminde; (sıralı olmadan) Ahmet Ümit, Abdullah Aysu, Ferdan Ergut ve muhtemelen Ahmet Tulgar yer alacak...

21 Haziran 2010 Pazartesi

KİTAPLAR İÇİN YAZLIK YOL HARİTASI TASLAĞI...

Kıştan beridir hazıklık yapıyoruz. Ucuz ve yeni kitaplara yesyeni kitapları da ekliyoruz... Artık yelpaze genişledi... Bekliyoruz...

İnsan evladının gereksinmesi hiç bitmiyor… Bebekliğinden yaşlılığına değin özgün gereksinmeleri oluyor ve bunları da masum ve sürdürülebilir kolaylaştırma olanaklarıyla sağlamaya çalışıyor…

Ciddi sayıda ve çeşitte kitap basılıyor. Yayınevleri onca finansman, dağıtım vd. sorunlarına karşın; çok sayıda ve çeşitte kitap basılıyor… Ama ne yazık, kitaplar okunmuyor ve satın alınmıyor… İnsanlar kitap satın almak için zorunlu bir neden arıyor neredeyse artık. Örneğin kimileri için iyice popüler olması gerekiyor kitabın. Öyle ki almayınca (okumayınca değil, alınmayınca) çevresinde kusurlu biri olarak suçlanması olasılığı, kitap satın almalarında etmen oluyor. Kimileri için ise, zaten çok okuyordur ve ilgilendiği alanlarda yeni bir fikir, yeni bir kitap kolay kolay olmuyor. Basılanların da nasıl kitaplar olduğunu seziyor. Böylece almasına gerek olmuyor. Velhasıl geçen yıl 36 bin ayrı kitap, on milyonlarca adet basıldı ama satın alınması noktasında ciddi sorunlar var. Çoğu raflarda, dağıtım depolarında bekliyor.

Sorunların biri eğitim düzeninden ve düzeyinden geliyor. Aslında diğeri diyebileceğimiz yaygın gerekçeyi hemen yazalım ve unutalım: 'Kitap pahalı…' Böyle diyenlerin harcamadıkları alan yok; hatta bazısı paralarını tüketmek için kendileri bile tüketebiliyorlar…

Herhangi bir ‘Kitap Fuarı’nda pek çok nedenle bulunan bizler iyi biliriz. Ya da kitapçılara gelen veliler, çocuklar ve gençler üzerinden şöyle bir gerçekle karşılaşırız… Yaşasalar kendilerinin bile okumayacağı kitaplar isteniyor. Sanırsınız bunlar ilköğretim öğrencileri ya da üniversiteli değiller de, doğrudan Edebiyat Fakülteleri’nde öğrenciler ve/veya ‘master’ çalışması yapıyorlar. Ortalama bilinç sahibi insanlar için hiçbir biçimde merak, ilgi ve hayranlık konusu olamayacak yazarların kitaplarını arıyorlar…

Refik Halit Karay, Cenap Şahabettin, Yahya Kemal, Ömer Seyfettin, Halide Edib Adıvar vb… Öğretmenleri de kendi öğretmenlerinden bu ve benzeri yazarların kitaplarını duymuş, almış ve büyük ihtimalle okumamışlar… Hatta sözünü ettiğimiz öğretmenlerin öğretmenleri de kendi öğretmenlerinden bu kitapları duyup, değil okumak bulamamışlar bile… Artık bu kitapların okunmuş, üflenmiş özetleri bile var internet ortamında… Eğitim sisteminin ezberci, uyduruk meraklısı öğrencilerini yaratan, mıymıntılaştırıcı metin düşkünlüğü peşinde koşturan berbatlığı nedeniyle öğrenciler de okumamayı seçiyor… Okumamak, öğrenmemek, merak etmemek daha kolayı çünkü… Öğretmenler de ödev veriyor ve kurtuluyor. Tedrisat yürüyor (gibi) işte… Sanırsınız bu kitapları okuyanlar Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı konulu ödev hazırlıyorlar da seçilmiş söz konusu yazarlar, onların kısmetine düşmüş.

Kimse, ama inanın kimse Aziz Nesin sormuyor örneğin. Yaşar Kemal’in adı bile geçmiyor; Mehmed Uzun, Aslı Erdoğan, Tahsin Yücel ve Murathan Mungan da merak edilen yazarlar arasında değil… Adalet Ağaoğlu ve örneğin; Nilgün Marmara’nın adları bile duyulmamış… Eee, böyle olunca hayatları boyunca birkaç kitap üzerinden edebiyatla tanışan gençler/çocuklar da hayatlarının geri kalan kısmında kitap okumayı önemsemiyor. Kitap almak ve okumak akıllarına bile gelmiyor. Hele hele kimileri için bir kitabı görüp de satın alarak kütüphanesine koymak için illa ve illa önce okuması zorunluluğu geliyor. Hemen okuyamayacaksa, yakın tarihte kitapçının tozlu raflardan bir an önce sonsuzluğa kaybolacak olan kitabı özenle alıp evine götürmeyi düşünmüyor bile çoğunluk.

Buraya bazı önemlice ama değerli sayılmayan sıkıntıları da yazalım… Yayıncıların dağıtımcının despotça zulmü altında inliyormuş olması önemli değil; yazar ve çevirmen, kitapları satılır mı, satılmaz mı sorularıyla baş başa öylece kalakalırlar. Kimse dönüp bakmaz bile. Sahici ve kalıcı fikirlerin kitaplaşmış hallerinin satış ve pazarlama numaralarına yenik düşmesi ise küresel ekonominin çözüm arayacağı alanlar değil… Ama bir konuyu dert etmek önemli ve gerekli: Okumayan, düşünmeyen, merak etmeyen, araştırmayan, tartışmayan gençlerle ancak ve ancak palavracı fanatikler yaratırız. Bugün olduğu gibi.

Siz, siz olun ve hemen kalkıverin. Dost bildiğiniz, yakın bulduğunuz veya sevdiğiniz bir kitapçıya gidin, yaz boyunca okumayı tasarladığınız 5-10 kitap alın… Hatta kitapçının işbilir önerilerini de dikkate alarak ayrıca bir 5-10 kitap daha alın… Her gün ekmek alıyorsunuz, sigara alanlarınız çoğunlukta, cep telefonlarının mevsimlik olarak yenilendiği bir ortamda, ben size yılda sadece 52 kitap öneriyorum. Yarısı yeni çıkan, yarısı kaçırdığınız kitaplar olsun. Kaçırdıklarınızı daha ucuza bulabilirsiniz. Koşun, kitaplar satın alın.

Keyifle sayfalarını açın, selüloz ve mürekkep kokusunu genzinize çekin… Çay, kahve, su, rakı, tercihinize göre masanın kenarına bir bardak yerleştirin. Dur hele, müzik de yapalım diyorsanız, keyfe keder…

Okumaya başlayın, keyiflenin, bilgilenin...

http://www.turnusol.biz/public/makale.aspx?id=7067&pid=19&makale=Okumanın keyfi…

20 Nisan 2010 Salı

BİR YILDA DÖRT BİN KİTAP OKURLA BULUŞTU...


Bu hafta sonu itibariyle bir yılımızı doldurmuş oluyoruz... 'Ucuz ve Yeni Kitap' ilkesiyle açtığımız kitapçıda, dört bin kitap okura ulaştı... İmza günleri düzenledik... Yeni dostlarla buluşalım isteyince bu yolu bulduk. Yoksa dükkanımız küçük ve her yazara cazip gelemeyebiliyor! Zaten gelenler bizimle dayanışmaya geliyor ve çevrelerini taşıyor. Hepsine ve katılımcılara çok teşekkürler ediyoruz. Bu arada web satışımız olacak... Hazırlıklarımız sürüyor. www.ucuzyenikitap.com adresli bir sitemiz olmak üzere... Henüz açık değil... Çaresi yok, kargo taşıyacağız. Getir, götür. Kültür hizmeti. Çorba parası :-)
Şimdilik durumumuz budur...
1 Mayıs öğlen sonrasından itibaren Geleneksel 1. Yıl Kutlamaları yapacağız :-) Herkes kendi içeceğini getirecek ama önlemli olmayanlara nar şarabı ikram edebiliriz... Görüşmek üzere...

17 Nisan 2010 Cumartesi

'YOLDAŞ KURBAĞALAR' BULUŞMASI SÜRÜYOR


Üç Deniz Kitapçı'nın bugünkü (17 Nisan, cumartesi günkü) imzası sürüyor. Sevgili dostumuz Nevzat Çelik geldi ve şu an itibariyle kitaplarını imzalıyor. Saat 18'e değin de burada... Küçük sohbetler eşliğinde; anımsa(n)malar, randevular ve en yeni etkinlik olarak (Grup Gündoğarken ile birlikte yapılacak olan Suda Seken Hayat etkinliği) 12 Mayıs'daki (Nazım Kültür Merkezi'ndeki) saat 20'de yapılacak etkinlik üzerine konuşuluyor... Şiir sevenler, edebiyat konuşmak isteyenler; hayatın değdiği her konuda sohbetler ve imza sürüyor. Bekliyoruz...

13 Nisan 2010 Salı

NEVZAT ÇELİK, 'YOLDAŞ KURBAĞALAR' BULUŞMASI


Biliyorsunuz, Nevzat Çelik özel bir okur (ve hayran) kitlesine sahip bir şair... Bu hafta sonu, yani 17 Nisan cumartesi günü Üç Deniz Kitapçı'da saat 16-18 arasında okurlarıyla buluşacak... Şiir, politika, edebiyat üzerine küçük söyleşiler eşliğinde kitaplarını imzalayacak. Herkesi bekliyoruz...

6 Nisan 2010 Salı

MİNİK ZUĞA DENİZ, ÜÇ DENİZ KİTAPÇIYA UĞRADI

Çocuk kitaplarımızın hepsinden birer adet edinen en küçük okur/bakarımız Zuğa Deniz, kitapçı dükkanımızı ziyaret etti. Kitapları karıştırdı, onlarca soru sordu. Güzel gülümseyişi ile içimizi ısıttı... Çocuk kitaplarını çeşitlendirmemizin iyi olacağını söyledi... Tam bir şirinlik muskası olarak dükkanımızı şenlendirdi... Sevgiyle büyü akıllı çocuk...

31 Mart 2010 Çarşamba

ÇİFTÇİ SEN GENEL BAŞKANI ABDULLAH AYSU...


Çiftçi Sen Genel Başkanı Abdullah Aysu imza gününe geliyor... 1 Mayıs cumartesi gunu, saat 16-18 arasında imza gününe gelecek olan Aysu'nun bütün kitaplarından yeterince getirttik ve sizleri bekliyoruz. GDO'dan nasıl zehirleniyoruz; tohum, üretim, satış ve pazarlama aşamalarındaki bütün melanet ile organik gıdanın yararlarına ve gene çaydan fındığa, incirden üzüme değin tarım sektörlerindeki örgütlenme alanları üzerine muhabbet edebilme olanağı da bulacağımız imza gününe dostlarımızı bekliyoruz...

27 Mart 2010 Cumartesi

BİR İLK: İKİ KITADA İMZA GÜNÜ DÜZENLEDİK :-)


Merhabalar. 27 mart cumartesi günü için hem Feriköy'de hem de Kadıköy'de imza günü düzenleyerek, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdik :-) Hüseyin Irmak ile Adnan Genç; Pangaltı Kürekli Fırın Kafe'de ve Khalkedon Üç Deniz Kitapçı'da kitapseverlerle buluşarak, sohbetli bir ortamda kitaplarını imzaladı...

22 Mart 2010 Pazartesi

ÇALIŞKAN KADINLAR ÜLKESİ; HEMŞİN (2.Baskı)

Hemşin'in Zuğa köyünden Kantar'ın Keregen Nazmi'nin evinin nalyasının (serenderinin) üst katından...

Çalışkan Kadınlar Ülkesi; Hemşin kitabının ilk baskısını Bileşim Yayınları'ndan yapmıştık. Bu kez ikinci baskısını (araya fazladan giren 2 yıldan sonra) bölge kültürüne ilişkin yayınlarıyla tanınana Chiviyazıları Yayınları'ndan yaptık... Faruk Akbaş'ın fotoğraflarına Derşan Sezer'in fotoğraflarını da ekledik. Sözlükçe kısmı da Uğur Biryol dostumuz sayesinde genişledi. Eskisinde Fevzi Kantar'ın katkıları vardı, gene sürüyor. Hemşin'in günlük hayatının izleğini sürerken bir gazeteci refleksi izledim diyen Adnan Genç'in kitabıyla eşzamanlı olarak Hüseyin Irmak'ın 'Yaşadığım Kurtuluş' kitabına da imza yapıyoruz. Herkesi bekleriz...

HÜSEYİN IRMAK İÇİN İKİ İMZA BİRDEN YAPIYORUZ

Merhabalar. Bu kez hem Feriköy'de hem de Üç Deniz Kitapçı'da imza günü düzenliyoruz. Kağıthane Belediyesi Basın Danışmanı ve gazeteci/(araştırmacı) yazar dostumuz Hüseyin Irmak imzaya geliyor. Daha doğrusu o gün mobil durumdayız. Önce saat 12-14 arasında Kürekli Fırın (Kafe) için İstanbul'da olacağız... İki saat boyunca 'Yaşadığım Kurtuluş' adlı kitabını imzalayacak ve bölge insanıyla muhabbet edecek olan dostum Hüseyin Irmak'la birlikte Kadıköy'e geçip, birlikte imza günü yapacağız...

MIGIRDİÇ MARGASYON GELDİ, OKURLA BULUŞTU


Değerli Üç Deniz Kitapçı takipçileri. Herkese merhabalar. Denk geldi ama iyi oldu. Tayyip Erdoğan'ın gene toptancılık yaptığı bir üslubuna kurban ettiği Ermeniler meselesi bir biçimde gündemdeyken; edebiyatımızın özgün isimlerinden Mıgırdiç Margosyan'ı ağırladık... Sohbet ettik, hatıralar ve yayıncılık konu odağına oturdu. Komşumuz konuk oldu. Pencere Yayınları'ndan Muzaffer Erdoğdu da uğradı... Her ikisine de merhaba. Barev...

15 Mart 2010 Pazartesi

"GÂVUR MAHALLESİ"NDEN GELEN ESİNTİLER...

Merhabalar. Mıgırdiç Margosyan'la yapacağımız imza günü için hazırlıklarımız sürüyor... 20 Mart cumartesi günü saat 15'ten itibaren iki saatlik bir zaman dilimi için bir arada olacağız... 'Dikrisi Aperen, Dicle Kıyılarında', 'Biletimiz İstanbul'a Kesildi', 'Tesbih Taneleri', 'Söyle Margos Nerelisin?" ve 'Zurna' için buluşuyoruz... Herkesi de bekliyoruz... Nar taneleri gibi çoğalsın sohbetimiz, merhaba. Barev dostlar...

MIGIRDİÇ MARGOSYAN İMZAYA GELİYOR...

Ünlü yazar ağparikimiz (ağabeyimiz) Mıgırdiç Margosyan Üç Deniz Kitapçı'ya imzaya geliyor. Rahatsızlıkları sırasında ricalarımızı kıramayarak aramıza katılacağı için şimdiden teşekkürlerimizi, saygılarımızı iletiyoruz... 20 Mart cumartesi günü, saat 15'ten itibaren ve muhtemelen iki saat boyunca birlikteyiz... Herkesi bekliyoruz...

Mıgırdiç Margosyan; 23 aralık 1938'de Diyarbakır'da, Hançapek Mahallesi'nde (Gâvur Mahallesi'nde) doğdu. Eğitimini Süleyman Nazif İlkokulu, Ziya Gökalp Ortaokulu ve daha sonra İstanbul'da Bezciyan Ortaokulu ve Getronagan Lisesi'nde okudu. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü biteren yazarımız Margosyan eğitmenlik ve yöneticilik de yaptı... Yazarlık serüveninde yerli yabancı ödülleri olan Margosyan gazetelerde köşe yazıları yazdı/yazıyor...


ZAFER AYDIN İMZASI HAYLİ BAŞARILI GEÇTİ...

Benim bir imza günümde sevgili Zafer Aydın konuk olmuştu...

Herkese merhabalar. Geçen hafta yaptığımız Zafer Aydın imzası hayli verimli geçti... Pek çok dostumuzla iki saati aşkın bir zaman aralığında buluştuk; sendikacılık, mücadele ve işçi sınıfı üzerinden sohbet ettik... Yayıncılık ve kitap okuma alışkanlığı üzerinden de yaptığımız sohbet acı bir gerçeği bir kez daha ortaya çıkarmış oldu: Kitap okumayı bıraktık ve doğal olarak da kitap satın almak önceliklerimiz arasından çıktı... İmza günümüzde bizleri ve sevgili yazar dostumuz Zafer Aydın'ı yalnız bırakmayan herkese en içten duygularımızla teşekkür ediyoruz...

10 Mart 2010 Çarşamba

İŞÇİ SINIFI MÜCADELESİ SÜRÜYOR, KİTAPLAŞIYOR

Değerli okurlar bu haftaki imza günümüz sevgili dostumuz, araştırmacı/yazar Zafer Aydın'ın Kavel işçilerinin mücadele tarihini anlattığı kitapla olacak: "Kanunsuz" Bir Grevin Öyküsü: KAVEL 1963...
Gene cumartesi günü ve saat 15.'de Üç Deniz Kitapçı'da buluşup, hem kitap imzalayacak olan Zafer Aydın dostumuz, aynı zamanda okur dostlarımızla birlikte Kavel'den Tekel işçilerinin sınıf mücadelesine ilişkin sohbetimiz olacak...

19 Şubat 2010 Cuma

KIVANÇ'IN, 'BASKIYI DURDURUN' NE ANLATIYOR?

Bu kitabın kahramanları, teslim olmayanlar ve tedaviyi reddedenler... Uğur Kaymaz, Kemal Türkler, Aleksis Grigoropulos ve Güler Zere… Vietnam Sendromlu bir Türk, Norveçli bir Metal işçisi ve disiplin kurulunda bir öğrenci… Grevci kadın işçiler, eğitimli genç işsizler, yoksulluğu paylaşanlar ve linç edilenler… Yani “BaskıyıDurdurun! Anlatacaklarımız Var!” diyenler…
Kitapta yer alan yazıların bir kısmı; daha önce yazarın ödül almasını, para kazanmasını veya iş bulmasını sağlarken bazıları işinden kovulmasına ve ceza almasına neden oldu.
Baskıyı Durdurun, özellikle işçileri ve gençleri ilgilendiren olayları politik bir kara mizah ile anlatıyor. Kitapta, Avrupa’da ve Türkiye’de yaşanan siyasi ve kültürel gelişmeler üzerinden sistem ve zihniyet eleştirisi amaçlanıyor. Bazen kurgusal ve otobiyografik öğeler taşıyan yazılar sıklıkla edebiyat ve siyaset tarihine göndermeler yapıyor.
Kıvanç Eliaçık’ın ikinci kitabı Baskıyı Durdurun, Avrupa, Türkiye, Sendikalar ve Gençler alt başlığı ile Alan Yayıncılık tarafından yayımlandı.
Genç bir aktivistin kara mizah ile kaleme aldığı politik denemeleriyle karşı karşıyayız. Baskıyı Durdurun’da özellikle gençleri ve işçileri ilgilendiren konulara ve yer verilmiş. Yazarın ilk kitabı Müzikal İsyan: Barışarock, 2006 yılında yayımlanmıştı.
Baskıyı Durdurun’da yer alan makaleler, Avrupa’da ve Türkiye’de yaşanan siyasi ve kültürel gelişmeler üzerinden sistem ve zihniyet eleştirisi yapmaya çalışıyor. Bazen kurgusal ve otobiyografik öğeler taşıyan yazılar sıklıkla edebiyat ve siyaset tarihine göndermeler yapıyor. Bazen bir şiiri Uluslararası Çalışma Örgütü’nün istatistikleri takip edebiliyor.
Kitabı okurken, yakın zamanda içinde bulunduğunuz veya uzaktan seyrettiğiniz olayları anımsayacaksınız. Yazar amacına ulaşırsa bir dahaki sefere o kadar sessiz kalmayacaksınız.
Kitabın sayfaları arasında Ege Üniversitesi’nin tuvaletinde asılı bulunan Ali Serkan Eroğlu’na, ölümü Atina sokaklarını alevler içinde bırakan Aleksis Grigoropulos’a ve kanser hastası siyasi tutuklu Güler Zere’ye rastlayacaksınız. Parasız eğitim isteyen ve uzaklaştırma cezası alan üniversite öğrencileri, anadilini kullanmak isteyenler, Avrupa üniversitelerini işgal edenler, Brüksel’deki stajyerler ve Kıbrıs’ta barış isteyenler çıkacak karşınıza. Avrupa Birliği İlerleme Raporları, küresel işsizlik ve yoksulluk istatistikleri, şiirler, sloganlar, ekoloji ve İnternet derken 1 Mayıs’ta grevciler selamlayacak sizi… Hepsi, “baskıyı durdurun, anlatacaklarımız var!” diyecekler…

MART AYI İMZALARI... ETKİNLİKLER BAŞLIYOR

Merhabalar. Bir süredir aheste beste giden işlerimiz ve ilişkilerimizi hız verelim, dedik. Mart ayının ilk haftasında; 6 Mart cumartesi saat 15-18 arasında ayın ilk imza gününü yapıyoruz. Genç-Sen kurucularından ve koordinatörü, aktivist, sendika uzmanı Kıvanç Eliaçık yeni kitabını yaptı. Alan Yayınları'ndan çıkan kitap; Baskıyı Durdurun adını taşıyor. Yazarın daha önce de BarışaRock isimli bir kitabı daha bulunuyor. Herkesi bekliyoruz.
Ayın diğer imzaları ise, gene bir sendika uzmanından geliyor; Kavel işçilerinin mücadele tarihini yazan Zafer Aydın olacak. Mıgirdiç Margosyan ve ikinci baskı Hemşin kitabıyla Adnan Genç sıradaki diğer yazarlarımız... Gerçek tarihleri belirlendiğinde hepsini duyuracağız...